Sağlık

Neden Mutsuz Olduğumuz İlişkilerimizi Sürdürürüz?

Farkında olsak da mutsuz olduğumuz, bizi tüketen, zorlayıcı ve çelişkili bir ilişkinin peşinden koşmaya devam ediyoruz. Neden diye soruyorsun? Bir gün düzelir umuduyla bağlantımızı canlı tutmaya çalıştığımız için tüm aksiliklere rağmen tekrar tekrar denemeye devam ediyoruz. Defalarca denediğimiz bu ilişkide kaçırdığımız en değerli noktalardan biri; nasıl ki kitabı okuyup farklı bir son bekleme hatasına düşüyorsak, bağımız da umut ve hayal kırıklıklarının ortasında gelip gidiyor. Einstein’ın dediği gibi “Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir.”

Öyleyse neden tamamen aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekliyoruz? Bu durum ‘ilişki bağımlılığı’ile açıklayabiliriz.

Pek çok yönden yıpratıcı bir bağda kişi ilişkiden vazgeçmek yerine kalp kırıklığı yaşamaya devam eder ama ‘onsuz’ kalmaktansa daha rahat olacağı niyetiyle ilişkinin içinde olmaya devam eder.

Her ilişkinin farklı bir dinamiği vardır. Bu doğrultuda bağ uğruna yapılan fedakarlıklardan ya da zaman içinde harcanan önemli emeklerden bahsedebiliriz. Ayrılık söz konusu olduğunda kişi tüm zamanının ve emeğinin boşa gideceğine inanarak dikkati çekmeye çalışır. Öte yandan, yalnız kalma korkusu, bir ilişkinin varlığına bağımlılığa neden olur ve bu da bitişleri engeller. Kendisini bir daha kimsenin onu böyle sevemeyeceğine, yeni biriyle tanışmayacağına inandırarak, var olan bağa daha sıkı sarılmak istiyor.

Kişinin partnerinden ayrılamamasındaki bir diğer etken de kendini manipüle etmesi, bu bağlantıda bir sorun olmadığına, olayları ve durumları abarttığına ve yanıldığına kendini inandırmasıdır. Bazı bireyler ise toplumsal baskının etkisiyle olumsuz yansımalar almamak için ilgilerini sürdürürler. Yani oburların fikirlerine kendi fikirlerinden daha çok önem verirler ve bu fikirleri hayata geçirirler. İnsan her durumda ve mutlaka bir noktadan sonra kendini ikinci plana atıyor. “Ama bensiz yaşayamaz.”, “Ailesi arkamdan ne diyecek?”veya “Akrabalarımız benim hakkımda ne düşünecek?”aceleye gelir.

Başka bir boyuttan baktığımızda, toplumsal cinsiyet rollerinin de ilgi alanları çatışan ve olumsuz niteliklere sahip insanları beslediğini söyleyebiliriz. Ataerkil örgütlenmede bazı eril davranışlar, kadın ve erkeğe biçilen roller, sevgi ve koruma içgüdüsü olarak algılanmaktadır. Kadınlar bu cinsiyet rollerinin etkisi altında kendilerini sürekli baskı altında hissetmekte ve ihanet ve fedakarlık gibi çelişkili çıkarlarından bir türlü sıyrılamamakta ve bu durumu normalleştirmeye çalışmaktadırlar.

Ayrıca insanlar konfor alanlarından çıkmakta zorlanırlar ve çoğu zaman bunu istemezler ve bu noktada bulundukları konumu, sahip oldukları ilgiyi bırakmak zor ve korkutucudur.

Açıkladığımız tüm bu nedenlerin temelinde insanın şema kimyası yatmaktadır. Şema kimyası dediğimizde makul yaşlarda hem aşk hem de bağlanma alanlarında yaşanan sorunlar ve sonrasında oluşan şemalarla karşılaşırız. İnsanlar bu gelişen şemaları sürdürme eğilimindedir. Bu noktada şemalarını tetikleyen ve besleyen bireylere gerçek yönelimleri artabilir.

Kişi hangi şemaya sahip olursa olsun, ona göre zarar görebilecek seçimler yapar. Yaptığı seçim kişiyi üzse de önce iç ya da dış çatışmalar yaşar, ayrılık çoğu zaman kişinin gündemi ya da aklından geçenler haline gelir. Ancak tüm bunlara ek olarak kişi kendini yeniden çatıştığı kişinin yanında bulur. Bu onun şemasını güçlendirme yolu. Şemanın güçlenebilmesi için hassas olduğu ya da zarar gördüğü noktadan itibaren tekrarlayan zararlara uğrayabilmesi gerekir. Bu nedenle bu kişiler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar kendilerine bu çatışmaları yaşatan partnerlerinden bir türlü kopamazlar.

Son olarak özetlemek gerekirse, bir şeylerin ters gitmesinden korktuğumuz için; Her şey yolundaymış gibi, öfke patlamaları konusunda iyimser davranarak, bastırarak alttan almak isteyebiliriz. Bazen bunu sadece alışkanlıklarımız yüzünden yaparız. Ama çok değerli bir nokta ki, her şeyden önce insan kendini, kendi ihtiyaçlarını görmeli, kendini sevmelidir. Kendini sevmeyen, önemsemeyen, kendisiyle bağ kuramayan insan, bir başkasını sağlıklı bir şekilde sevemez, sağlıklı sevgiyi de ondan talep edemez.

instagram

Facebook

‘Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarlarının orijinal düşünceleridir ve Onedio’nun yayın politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio’

sultandagihaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
adalar escort
arnavutköy escort
ataşehir escort
avcılar escort
bağcılar escort
bahçelievler escort
bakırköy escort
başakşehir escort
bayrampaşa escort
beşiktaş escort
beykoz escort
beylikdüzü escort
beyoğlu escort
büyükçekmece escort
çatalca escort
çekmeköy escort
esenler escort
esenyurt escort
eyüp escort
fatih escort
gaziosmanpaşa escort
güngören escort
kadıköy escort
kağıthane escort
kartal escort
küçükçekmece escort
maltepe escort
pendik escort
sancaktepe escort
sarıyer escort
şile escort
silivri escort
şişli escort
sultanbeyli escort
sultangazi escort
tuzla escort
ümraniye escort
üsküdar escort
zeytinburnu escort
istanbul escort